Gelibolu Masaj Salonu-Ecem Hanım

Gelibolu Masaj Salonu-Ecem Hanım

Gelibolu Masaj Salonu-Ecem Hanım İkincisi avratın menisinin önceden nazil olması. Üçüncüsü, erin menisinin evvelinde nazil olup ta avratın menisinden çok olması. Dördüncüsü, avratın menisinin evvelde nazil olupta erin menisinden çok olması. Eğer erin menisi öncesinden nazil olup ta çok olursa, o zaman veled oğlan olur.Erin menisinin mukaddem zuhuru (önce gelmesi),  veledin oğlan olmasına ve çok gelmesi, baba tarafına çekmesine dalalet eder. Eğer avratın evvel gelip çok olursa, kız olur. Kezalik (bunun gibi) avratın menisinin önceden vukuu, veledin kız olmasına ve çokluğu ana tarafına çekmesine dalalet eder.

 

Eğer erin menisi öncesinden nazil olup ta avratın menisi galip (üstün) olursa, veled adam olur. Velâkin dayı tarafına ve baba tarafına benzer. Eğer avratın menisi öncesinden gelip erin menisi galip (üstün) olursa veled kız olur, velâkin animi (amca) tarafına çeker. Ve bazılar dediler ki, meni avratın her azasına (organına) girer. Bu şekilde olduğundan, her aza cima ile telezzüz kesbeder (her organ, ilişkiden lezzet alır). Rivayet olundu ki, ansardan (peygamber vakitında yaşamış olanlardan) bir hatun, bir siyah evlat doğurdu. Eri, avratın yedinden (elinden) tutup Resulullah’a götürdü. Ol avrat, “Ya Resulullah _siyah Arap’ın önüne oturmadım” dedi. Resulullah, “Senin 99 damarın vardır ve erin dahi böyledir. Vakta ki velet olacağı zama’n bu (hepsi) titredi ve siyah olmasını tanrı-u teâlâ istedi, onun …Oldu” deyu buyurdu.

Gelibolu Masaj Salonu-Ecem Hanım

Bahname, mahbube ve civan. Bu üç kelime, Osmanlı cinsellik edebiyatının en sık kullanılan terimleridir. Arapça sözlüklerde “bah” kelimesinin “şehvet” ve “cinsel ilişki” anlamına geldiği yazılı. Kelimenin sonuna Farsça’da “kitap” demek olan “name”yi eklemişler, “bahname” olmuş. Türkçesi, “cinsel konulardan bahseden kitap. Cinsel kitaplar yazılması, doğu ülkelerinde eski dönemlerden kalma bir gelenektir. Türkçe’deki ilk bahnamelerin geçmişi, Hintliler”in ünlü “Kama Sutra”sı kadar eski olmasa bile, gene de yüzyıllar öncesine dayanır…

 

Bahnamelerin kahramanları, “mahbube” ile “civan”dır._Mahbube Arapça ve “hanım sevgili” anlamına geliyor. “Civan” ise Farsça “Genç, delikanlı” demek. Bahnameleri yazanlar, öyle sıradan kişiler değil. Aralarında, İslam tarihinin en ünlü bilim adamları var.Örneğin tanınmış tıp bilgini İbni Sina’dan (ölümü: 1037) astronominin “babalarından” sayılan Nasreddin-i Tusî’ye (1201-1274) kadar, çok sayıda alim, bahname kaleme almışlar. Özellikle Tusî’ninki artık klasik olmuş bir eser.