Gelibolu Mutlu Son Masaj Salonu

Gelibolu Mutlu Son

Barselona büyük bir şehirdi. Yeni girdiğim işte, çalışma dostlarımdan başka kimseyi Çanakkale Gelibolu Mutlu Son tanımıyordum. Halka açık havuzdan bana bahseden de onlardı zaten. Havuz, yeni tuttuğum ve pek az eşyası bulunan daireye yakındı. Arkadaşlarım yüzmekten hoşlandığımı anlamıştı sanki. Kendimi bildim bileli suda olmayı severdim. Belediyenin hamamları örneğin. Veya yetiştiğim şehirdeki dereler. Özellikle de şimal Denizi’ne bayılırdım.

Çanakkale Gelibolu Mutlu Son

İspanya’da hava sıcak ve güzeldi. Uçuşan bir etekl Gelibolu Mutlu Son e trafiğin içinde bisikletle gezebiliyordum. Yeni bir şehirde mekanları öğrenmek zordu. Bisiklete binerken terliyor, damlaların kasıklarımdan dizlerime indiğini hissediyordum. Havuz sakin bir mahalledeydi. Etrafı yüksek kırmızı duvarlarla çevriliydi. Girişte sıra yoktu. Ben de direkt gişeye yürüdüm. Görevli hanım havuzun iki saat içinde kapanacağını önce İspanyolca, sonrasında İngilizce olarak söyledi. Yine de ödeme yapıp girdim.

İçeri girerken yanından geçtiğim soyunma odalarında kimsecikler yoktu. Sadece orta yaşlı, iki çocuklu bir anne gördüm. Onlar da diğer yöne doğru yürüyorlardı. Adım atarıyla slm verip gülümsediler. Duşa girdim. Bedenimi sıkıca saran mavi mayom tenime yumuşak ama hafifçe soğuk bir hisle değiyordu.  Yeni almıştım. Bronz bacaklarımı gördükçe ben bile şaşırıyordum, çünkü bu sıcak ve güneşli yerde yaşamaya başlayalı çok olmamıştı. Soyunma odasının dışarıya açılan kapısı iki kere açıldı ve kapandı. Çocukların ve annelerinin sesi gitgide uzaklaşıyordu. Midemde kelebekler uçuştuğunu hissettim. Bu koskoca şehirde yapayalnız kalmış gibiydim.

Gelibolu Mutlu Son

Güneş havuzun üzerinde parlıyordu. Ellerimle gözlerimi kapattım ve çevreıma bakınarak mekanı inceledim. Yer karoları sıcacıktı. Ne kadar şirin bir yerdi burası. Havuzun alt basamakları birazcık paslanmıştı. Seneler boyu neme maruz kaldığı için bu normaldi. İki tane havuz vardı. Biri boş ve sessizdi. Diğerinde ise bir adam vardı, hızlı turlar atıyordu. İki havuz arasında beyaz bir kulübe vardı ve orada cankurtaran oturuyordu. Telefonunda futbol maçı izliyordu. Benim boş olan havuza girdiğimi görünce bana baktı ve eliyle slm verdi. Su serindi ve bu sıcakta iyi geliyordu. Havuza daldım ve saçlarımı ıslattım. Sırt üstü uzandım ve bir süre öylece yüzmeden durdum.